Barış Bloku, 13 Kasımda, Taksim TMMOB’da, “Silvan Yalnız Değildir!” başlığıyla bir basın toplantısı düzenledi. Barış Bloku bileşenlerinin temsilcileri, CHP ve HDP milletvekilleri, aydınlar ve sanatçıların katıldığı basın toplantısının açılışını Barış Bloku Eş Sözcüsü Gençay Gürsoy gerçekleştirdi. Gürsoy, Silvan’da 30-40 bin kişinin yaşadığı üç mahallede devletin tanklarla, toplarla, ağır silahlarla, bombalarla kendi halkına karşı bir savaş yürüttüğünü ifade etti. Basın toplantısını bu savaşı teşhir etmek ve Silvan’la dayanışma için uluslararası kamuoyu oluşturmak üzere gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Barış Bloku, 13 Kasımda, Taksim TMMOB’da, “Silvan Yalnız Değildir!” başlığıyla bir basın toplantısı düzenledi. Barış Bloku bileşenlerinin temsilcileri, CHP ve HDP milletvekilleri, aydınlar ve sanatçıların katıldığı basın toplantısının açılışını Barış Bloku Eş Sözcüsü Gençay Gürsoy gerçekleştirdi. Gürsoy, Silvan’da 30-40 bin kişinin yaşadığı üç mahallede devletin tanklarla, toplarla, ağır silahlarla, bombalarla kendi halkına karşı bir savaş yürüttüğünü ifade etti. Basın toplantısını bu savaşı teşhir etmek ve Silvan’la dayanışma için uluslararası kamuoyu oluşturmak üzere gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Gürsoy, Silvan’daki olayların görülmemiş boyutlarda bir devlet terörünü simgelediğini ve ne kadar can kaybı olduğunu bile bilmediklerini ifade etti. Silvan’la uluslararası dayanışma için hazırlanan ve ilişki içinde olunan tüm uluslararası kurumlara gönderilmesi talep edilen mektubu okudu.
Mektubun okunmasının ardından Gürsoy, sözü divan üyesi CHP eski milletvekili Melda Onur’a verdi. Onur, iktidarı eleştirdi ve aylardır süren şiddetin sorumlusu olduğunu, sanki her şey normalmiş gibi davranılmasının yanlış olduğunu dile getirdi. Asker çocuğu olduğunu ifade eden Onur, barışı sadece siviller için değil yerlerinden yurtlarından koparılıp savaşmaya gönderilen askerler için de istediklerini sözlerine ekledi.
Onur’un ardından yine divan üyesi olan HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu söz aldı. Kerestecioğlu, tıpkı Lice’de, Varto’da, Cizre’de olduğu gibi büyük bir gizlilikle karşı karşıya olduklarını, bölgeyi özel harekatçıların yönettiğini dile getirdi. Devletin çözüm sürecinde HDP’yi devreden çıkarmak ve başka muhataplar yaratmak derdinde olduğunu anlatan Kerestecioğlu, Ortadoğu şekillenirken bu planın devlet için çok önemli olduğunu belirtti. 12 Kasımda Silvan’da HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’a ve HDP milletvekillerine yapılan saldırıyı kınadı. Bu saldırının HDP’yi itibarsızlaştırmaya dönük olduğunu dile getiren Kerestecioğlu, devletin “onları da bombalarız” demek istediğini söyledi. Kerestecioğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Güçler küreselse dayanışma da küresel olmalı. Silvan’a uluslararası gözlemci heyetleri gelmeli ve oradaki savaşı durdurmak için harekete geçilmelidir.”
Kerestecioğlu’nun ardından Silvan Dernekleri Başkanı Ali İhsan Dinçar, HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, DİSK İstanbul Temsilcisi Önder Atay, CHP Milletvekili Ali Şeker, yazar Murathan Mungan ve çeşitli örgütlerin temsilcileri söz aldılar. Silvan halkıyla dayanışmanın önemine ve devletin savaşı durdurarak çözüme zorlanması gerektiğine vurgu yaptılar.
Konuşmaların ardından basın toplantısı sona erdi.
Aşağıda Barış Bloku basın toplantısında okunan ve Silvan’la uluslararası dayanışma için tüm kurumlara gönderilmesi amaçlanan mektubun tam metnini yayınlıyoruz:
Uluslararası dayanışma için acil çağrı:
Silvan Ablukasını Kaldırın!
Türkiye hükümeti, güvenlik güçleri ile çatışmada insanların ölmediği iki yıl kadar süren barış sürecini terketti. 7 Haziran genel seçimleri öncesinde 170 HDP ofisine şiddetli saldırı gerçekleşti, Adana ve Mersin ofisleri bombalandı, HDP Diyarbakır mitinginde patlayan bomba nedeniyle 4 kişi öldü, çok sayıda insanın yaralandığı bir seçim kampanyası süreci yaşandı. AKP’nin Meclis’te çoğunluk olmasını engelleyen seçimler sonrasında şiddet alabildiğine arttı. Kobane’ye insani yardım götüren 33 genç Suruç’ta bombalanarak öldürüldü. Ölüm oranları arttıkça, Kürt bölgelerinde bazı yerel yönetimler bölge halkını korumak için “özerklik” ilan ettiler. Türkiye hükümetinin bölgede bu gelişmelere yanıtı güvenlik güçleri ile ciddi saldırılarda bulunmak oldu. 24 saat sokağa çıkma yasağı ilan edildi, askerler ve özel timler bu bölgelere saldırdı, çatılara yerleştirilen pusu nişancıları sokağa çıkan herkese ateş açtı. Çok sayıda sivil; kadın, genç ve yaşlı öldürüldü.
En son saldırı Silvan’da Yaşanıyor
2 Kasımdan bu yana Diyarbakır’ın Silvan ilçesinin Tekel, Mescit ve Konak mahallelerinde 24 saat sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Fiilen asker ve polis işgali yaşanıyor. Vatandaşlar yiyecek almak, yaralılarını hastaneye götürmek, ölülerini toprağa vermek için evlerinden çıkamıyor.
İnsanlar bodrumlara sığınıyor. Akrepler evleri tarıyor, mahalleler etrafında tanklar konuşlanmış, top ateşiyle mahallelere saldırıyor. Helikopterler bölgeye ateş açmak için kullanılıyor.
Kadın, çocuk ve yaşlıların dâhil olduğu düşünülen ölü ve yaralı sayısı tam olarak bilinemiyor.
HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir, saldırılarla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili ile görüştüklerini, yetkilinin kendilerine “Biz Silvan’daki bu üç mahalleyi haritadan sileceğiz” dediğini aktardı. “Sivil halk gözetilmeden her yere ateş açılıyor. Asker, polis ya da hiçbir yerde kaydı olmayan, benim ‘kelle avcısı’ dediğim kişiler yaşam gördükleri her evi yukarıdan aşağıya tarıyorlar. Mahalleleri gören yerlere de tanklar konuşlandırılmış. Biz de o mahallelere giremiyoruz.
İçeriden aldığımız bilgilere göre, bazı evlerin kilerine ya da bodrum katına 10-15 kişilik gruplar sığınmış durumda. Kimse dışarıya çıkamıyor. Çünkü bu kelle avcıları çatılara konuşlandırılmış. Bir evin içinde bir gölge ya da canlı bir şey görseler hemen o ev taranıyor.
Daha önce bir iki saat ara verirlerdi, siviller bir nefes alırdı ama şimdi neredeyse 24 saat operasyon yapıyorlar.”
15-16 Kasım tarihlerinde Türkiye hükümeti Antalya’da G20 toplantısının ev sahipliğini yapacak. Bu hükümet aynı zamanda kendi sivil vatandaşlarını katlediyor. Seçim kampanyası boyunca bu saldırılar yaşandı ve seçim sonrası da devam ediyor. Hedef olan yerlerin tümü HDP’ye yüksek oy veren bölgeler.
G20 toplantısı Türkiye hükümeti açısından önemli bir prestij değere sahip ve ne yazık ki Avrupa hükümetleri Avrupa’ya mülteci akınını durdurabileceği umudu ile Türkiye hükümetini insan hakları ihlalleri konusunda eleştirmekten geri duruyorlar. Sizin müdahaleniz bu durumda bir değişiklik yaratabilir.
Lütfen Türkiye’deki son gelişmelere ilişkin kaygılarınızı paylaşın.
Hayatları kurtarabilmemiz için, güvenlik güçlerinin sivil halka yönelik operasyonları durdurması; milletvekilleri, insan hakları temsilcileri ve barış delegasyonlarının mahallelere girmesine izin verilmesi ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin bölgeye erişiminin sağlanması gerekiyor.
Mesajlarınız için:
Dışişleri Bakanlığı
Feridun Hadi Sinirlioğlu
Dr. Sadık Ahmet Cad. No:8 Balgat
Ankara, Turkey
Telefon: (90-312) 10 00
Web sitesi: www.mfa.gov.tr
http://www.mfa.gov.tr/contact-us.en.mfa
Mesajlarınızın bir kopyasını lütfen Barış Bloku’na gönderin:
E Mail:barisbloku@gmail.com
Twitter:@barisbloku
Facebook:/barisbloku
link: Marksist Tutum, Barış Bloku: Silvan Yalnız Değildir!, 14 Kasım 2015, https://fa.marksist.net/node/4573
Ankara Katliamında Hayatını Kaybedenler Anıldı
Ankara’da Barış Çağrısı