Ankara Barış Bloku’nun çağrısıyla 15 Kasımda Sakarya Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Eyleme HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de katıldı.
“Diyarbakır, Suruç, Cizre, Silvan… Barış Herkes İçin”, “Reyhanlı’yı Unutma! Barış Herkes İçin”, “Ankara Katliamını Unutma! Barış Herkes İçin” pankartlarıyla Sakarya Meydanı’nda toplanan kitle “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Silvan Halkı Yalnız Değildir”, “İnadına Barış, İnadına Özgürlük” sloganlarını haykırdı.
Eylem, katliamlarda ölenleri anmak için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından basın açıklamasını Ankara Barış Bloku adına Hazal Yaşacan yaptı. Yaşacan, açıklamada şunları söyledi: “AKP’nin 7 Haziran ertesi başlattığı, 1 Kasım seçimlerine değin durmaksızın tırmandırdığı savaşın son durağı 12 gün boyunca Silvan’dı. Bölgenin şiddet, savaş, katliamlara karşı halkın kendi kendini yönetme talebine AKP’nin yanıtı güvenlik güçleriyle birlikte kendi halkına karşı insanlık dışı yöntemlerle saldırmak oldu. Çok sayıda sivil, çocuk, kadın, genç ve yaşlı öldürüldü. Ancak AKP ve Saray iktidar hırsından vazgeçmiyor. Dün Silvan’da kaldırdığı sokağa çıkma yasağını bugün Nusaybin ve Cizre’de devam ettiriyor. Barış, düne kadar Silvan’da yaşananlara, yarın bir başka yerde yaşanacaklara sessiz kalmayarak mümkündür. Güçlerimizi bir araya getirelim. Bu topraklarda barış ve adalet duygusunun, eşit olarak bir arada yaşama hedefinin daha fazla yara almaması için dayanışmamızı yükseltelim. Susmak ve sessiz kalmak onaylamak anlamına gelmektedir. Koşullar ne kadar zor olursa olsun barışta, demokrasi ve eşitlikte ısrar etmek dışındaki her yol acılarımızı derinleştirecektir. Biz biliyoruz ki Reyhanlı patlamasından iç savaşa sürüklenen Suriye’ye, Roboski’den Diyarbakır’a, oradan Suruç’a, Ankara’ya, Lübnan’a, son olarak Paris katliamına uzanan yolun taşları G20 zirvesine katılan emperyalist ülke liderlerinin öncülüğünde döşenmiştir. Bu katliamların sona ermesinin yolu uluslararası acil dayanışma, barış talebinin yükselmesidir. Buradan bir kez daha söylüyoruz: tanklarınızdan, silahlarınızdan, katliamlarınızdan korkmuyoruz. Diz çökmüyoruz. Ne yaparsanız yapın halkların bir arada özgür, eşit, barış içinde yaşayacağı bir ülke için mücadele etmekten ve inadına barış demekten vazgeçmeyeceğiz.”
Ardından HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder konuşma yaptı. Önder şunları söyledi: “Korktukları en önemli şey barışı talep etmektir. Ancak barış talep edenler savaşın bütün çirkin taraflarını, gayri insani taraflarını teşhir ederler. Savaşın meşru gerekçesini egemenler ve zenginler açısından ortadan kaldırırlar da onun için. Bu ülkede açıkçası son yüz yılda görülmemiş bir pervasızlıkla halka şantaj uygulandı ve tehdit yapıldı. ‘Hayatta kalmak istiyorsanız, evinize götüremediğiniz ekmeğinizden de olmak istemiyorsanız bize mahkûmsunuz; ya bu iradeye uyarsınız ya bu yoksullukla sizi yok ederiz’ dendi. Bu ülkenin her karışında barış için canlarını vermiş kardeşlerimiz var. Onlara borçluyuz. Hiçbir zulüm bizi yolumuzdan çeviremeyecek.”
Basın açıklamasının ardından serbest kürsü oluşturuldu. Serbest kürsüde söz alanlar savaş istemediklerini, yapılan katliamlara birlikte karşı durmak ve barış çağrısını yükseltmek gerektiğini belirttiler. Sonrasında Cizre’de, Silvan’da ve sokağa çıkma yasağı uygulanan mahallelerdeki halkın yaşadığı baskı ve zulümleri anlatan videolar izlendi. Videoların ardından kâğıtlara dilekler yazılıp ipe asıldı ve mumlar yakılarak anma sona erdi.
link: Marksist Tutum, Ankara’da Barış Çağrısı, 16 Kasım 2015, https://fa.marksist.net/node/4575
Barış Bloku: Silvan Yalnız Değildir!
İstanbul ve Ankara’da Silvan İçin Eylem