Kürt illerinde aylardır, abluka, sokağa çıkma yasakları, gözaltılar, tutuklamalar, infazlar ve her türlü muhalefete kolluk kuvvetleriyle saldırı eşliğinde, Kürt halkına karşı azgın bir savaş yürütülüyor. AKP hükümeti, barış diye haykıran herkesi “vatan hainliği” ile yaftalayıp, elindeki medya araçlarıyla linç kampanyaları örgütleyerek hedef gösteriyor. Haber ve tartışma programları, diziler, filmler, köşe yazıları gibi araçlar üzerinden şovenizm tırmandırılarak geniş yığınların bilinci esir alınmaya çalışılıyor. Elbette futbol da egemenlerin elinde bu doğrultuda bir araç olarak kullanılıyor.
31 Ocak Pazar günü Bursa’da oynanan Bursaspor-Amedspor karşılaşması üzerinden şovenizm körüklenmeye devam ediliyor. Hem genel olarak Kürt düşmanlığı hem de AKP eliyle yükseltilen ayrıştırma, kutuplaştırma, düşmanlaştırma siyasetinin bir parçası olarak, Bursaspor takımı “milli” takım, Amedspor ise “vatan haini” oldu. Önce 28 Ocakta Başakşehir-Amedspor maçında Başakşehir adına gol atan Semih Şentürk’ün Amed tribünlerine asker selamı vermesiyle (ki askerliğe pek meraklı bu “vatan evladı”, askerliğini bedelli yapmıştı) yükseltilen şovenizm, sonrasında Amedspor’un Bursaspor’la eşleşmesiyle tepe noktasına ulaştı.
Bursaspor taraftarları maç öncesi sosyal medya üzerinden Bursalıları “vatana sahip çıkmaya” çağırdı. Hakaret, küfür ve tehdit içeren paylaşımlarla maça çağrılar yapıldı. Tüm bunlar karşısında Bursa İl Spor Güvenlik Kurulu ne yaptı? Amedspor taraftarlarının maça alınmaması yönünde karar aldı! Seyircisiz sahaya çıkan Amedspor, Bursasporlu taraftarlar tarafından güzide sloganlarla karşılandı. “Ne Mutlu Türküm diyene”, “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” ve “Terörist Dışarı” sloganları eşliğinde yanlarında getirdikleri Türk bayraklarını sallayarak ırkçı tezahüratlarda bulundular.
Milliyetçiliğiyle övünen Bursaspor taraftarı, aslında milliyetçi ideolojinin doğasındaki saçmalık ve tutarsızlıkların güzel örneklerini sergiliyor. Taraftar grubunun ismi Amerika’da bir eyaletin ismi olan “Texas”tır. Amedspor’la oynanan maçta ise bu pek “yerli ve milli” Bursaspor takımında Türkiye’den sadece iki futbolcu forma giydi! Maçı sunan spiker de, Amedspor demek yerine “onlar” diyerek şovenizmin pisliğine tüy dikti. Maç süresince Bursaspor taraftarlarının küfürleri, ırkçı tezahüratları ve hatta Amedspor’un kalecisini yaralamaları dahi maçın skorunu etkileyemedi ve Bursaspor kendi sahasında yenildi. Ve işte o andan sonra olanlar oldu.
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), 28 Ocakta oynanan Medipol Başakşehir maçında “ideolojik propaganda” yapıldığı iddiasıyla Amedspor’a ceza yağdırdı. PFDK kararında Amedspor taraftarlarının “neden olduğu saha olayları” iddiasıyla 5 bin lira para cezası, taraftarların “çirkin ve kötü tezahüratı” iddiasıyla ihtar cezası, “ideolojik propaganda yapılması” iddiasıyla da 1 maç kendi sahasında seyircisiz oynama ve 20 bin lira para cezası verildi. PFDK, muhalif kimliği ile bilinen Amedspor futbolcusu Deniz Naki’yi de Bursaspor maçının ardından kişisel Facebook sayfasındaki “Bu galibiyeti topraklarımızda 50 günden fazladır süren zulümde hayatlarını kaybedenlere ve yaralılarımıza adıyoruz, armağan ediyoruz” açıklamasını gerekçe göstererek “sportmenliğe aykırı açıklama” ve “ayrımcılık ile ideolojik propaganda yapmak” iddialarıyla disipline sevk etti. Ve 12 maç ceza vererek onu adeta futboldan dışladılar, Amedspor’u ise güçsüz bıraktılar.
Ama devlete tüm bunlar da yeterli gelmedi. Bursaspor maçından sonra taraftarlar tarafından açılan sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar gerekçe gösterilerek Amedspor kulübünün Diyarbakır Seyrantepe’de bulunan tesislerine, Terörle Mücadele polislerince baskın düzenlendi. Polis baskını futbolcuların yemek saatinde yapılarak, futbolculara gözdağı verilmek istendi. Uydurma gerekçelerle yapılan baskınlarla, saha kapatma ve para cezalarıyla, hedef göstermeyle, linç kampanyasıyla Amedspor üzerinden Kürt halkı tekrardan cezalandırılıyor. Aynı zamanda Kürt halkının Amedspor vesilesiyle moral bulmasının da önüne geçmek istiyorlar.
Tribünlere ve sahaya yansıyan bu şovenist ve ırkçı yaklaşım futbolda hiç eksik olmadı. Egemenler toplumun büyük bir kesimi tarafından takip edilen sporun bu şeklini kendi çıkarları temelinde etkili bir silah olarak kullandılar, kullanmaya da devam edecekler. Ta ki işçi sınıfı örgütlenip bu gidişata dur diyene kadar!
link: Kartal’dan MT okuru bir kadın işçi, Yeşil Sahalarda da Şovenizm Körükleniyor, 4 Şubat 2016, https://fa.marksist.net/node/4899
Ölmeye ve Öldürmeye Yönlendirilen Kitleler
Mücadele Etmeyen Bedelini Öder