Önce Güvensizliği Yarat, Sonra Huzur Getir!

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “güvenli bir eğitim ortamı yaratmak” için okullarda güvenlik elemanları çalıştırılmasına ilişkin bir protokol imzaladılar. Söylediklerine göre bir taşla iki kuş vurulacakmış. Amaç hem istihdam sağlamak hem de okul çevresinde uyuşturucu satılmasını önlemek, çevrede yaşanacak şiddet olaylarını engellemek, çocukların güvenle okulda ders çalışmalarını sağlamakmış. Bu amaçla 81 ilde 10 bin güvenlik görevlisinin işe alınacağı açıklandı.

İnsan sormadan edemiyor. Normal koşullarda okullarda güvenlik güçlerinin ne işi olur? İktidardaki egemenler bir taraftan toplumu çürümüşlüğe, yozlaşmaya iterken bir taraftan da güya güvenli bir ortam yaratmaya çalışıyorlar.

İşçi mahallelerinde ve okul çevrelerinde uyuşturucu artık peynir ekmek gibi satılıyor. Tüm bunlar kendiliğinden olmuyor ve çocuklar küçücük yaşta uyuşturucuyla tanıştırılıyor. Çünkü burjuva devlet aklı başında ve sorgulayan gençler istemez. Egemenlerin, sorgulamayan, toplumdan kopmuş, geleceği düşünmeyen gençlere ihtiyacı var. AKP iktidara geldiğinden bu yana işçilerin ve işçi çocuklarının sorunları kat be kat arttı. Gençliğin beyni uyuşturuluyor, çocuk işçiliğin önü açılıyor, aile içi şiddet normal hale getiriliyor... Burjuvazi insanı insanlıktan çıkartıyor, toplumu çürütüyor.

Aslında AKP hükümeti güvenlik bahanesiyle okulları tamamen kontrolü altına almak istiyor. Baskı ortamını her alana yaymaya çalışıyor. Önce güvenliksizliği yaratarak, insanları bataklığın içine günden güne çekiyor. Sonra da huzur getireceğiz pozları kesiyor. Aslında huzursuzluğu yaratan ve güvenli olmayan ortamı insanlara dayatan iktidarın kendisidir. Sadece ve sadece sermayelerini düşünen egemenler yaşanan kaostan her zaman faydalanmışlardır. Bizler biliyoruz ki işçileri ve onların çocuklarını bu düzenin kolluk kuvvetleri korumayacak. İşçiler ancak ve ancak örgütlendiklerinde kendi çocuklarını koruyabileceklerdir.