Cumhuriyetin yüzüncü yılı dolayısıyla her yerde abartılı bir anlatıma, kutlamaya ve bu temelde yükselen şovenizme şahit olduk. Devletin resmi tarih söylemine uygun anlatıları sağdan da soldan da bolca duyduk. Biz de işçi sınıfının saflarında mücadele etmek isteyen gençler olarak doğru bilgilere ulaşmak, sınıfımızın bakış açısına uygun yaklaşımları öğrenmek için her zaman olduğu gibi Marksist Tutum’un internet sitesine başvurduk. İnternet sitesinde yer alan Oktay Baran’ın “Millî Mücadele ve Cumhuriyet: Efsaneler ve Gerçekler” yazı dizisini okuduk ve sonrasında birlikte tartıştık.
Yazıyı okuduktan sonra bu konu vesilesiyle bir kez daha anladık ki, egemenler tarihi kendi çıkarlarına göre yeniden yazıyorlar ve önümüze gerçeklerin çarpıtılmış, yalanlarla bezenmiş bir halini koyuyorlar. Bizleri şoven duyguların esiri yapmak için anlı şanlı milli bir tarih anlatısıyla ne kadar yüce bir milletin neferleri olduğumuz yanılsamasını üretiyorlar. Çünkü buna kapılırsak bizleri istedikleri gibi yönlendirebileceklerini çok iyi biliyorlar.
Bu yazı vesilesiyle yaptığımız tartışmalarla yıllardır okullarda, resmi tarih kaynaklarında bize gösterilen tarihin gerçeği yansıtmadığını, gerçeklerden ne denli uzak olduğunu bir kez daha kavradık. Toplumun geneline yayılan ezberlenmiş düşünceler dışında farklı bir tarih olduğunu Marksist Tutum sayesinde kavrayabiliyoruz. Millî Mücadele olarak adlandırılan sürecin yoksul köylüyle, işçi sınıfıyla bağının olmadığını, tamamen tepeden yürüyen bir süreç ve belli bir zümrenin kararlarıyla ve faaliyetleriyle gerçekleştiğini bu yazı sayesinde net bir biçimde gördük.
Biz Marksist düşünceyi benimseyen gençler olarak yolumuzun ve görevimizin zorlu olduğunu bilerek üzerimize düşeni yapmalıyız. Okuduğumuz yazıdan anladıklarımızı, öğrendiklerimizi çevremizdeki genç arkadaşlarımıza aktarmalıyız. Türkiye’deki genç kuşaklar olarak rejimin propagandasına doğduğumuzdan beri maruz kaldık, maruz kalmaya da devam ediyoruz. Gerçeklerin bu propagandayla anlatılanlardan farklı olduğunu görüyoruz. Ama bu noktada bizi başka bir tehlike bekliyor. Rejime karşı biriken öfkemizi yönlendirmek isteyen burjuva muhalefeti, muhalif olmanın başka bir yolu yokmuş gibi Kemalist fikirleri benimsememizi öğütlüyor. Kemalizmi allayıp pullayıp önümüze koyuyor. Ne yazık ki, kimi sosyalist örgütlerin de Kemalizmle harmanlanmış fikirleri zihinleri bulandırıyor, bu yanlış yönelimi destekliyor. Bu nedenlerle daha uyanık olmalıyız. İşçi sınıfının devrimci fikirlerini en sağlıklı biçimde öğrenmek için Marksist Tutum’un her konuda geniş ve kapsamlı yazıları barındıran birikimine başvurmalıyız. Çünkü enternasyonalist fikirlerle mücadeleyi kavramak ve bu temelde örgütlü bir şekilde saldırılara karşı hem ideolojik hem de etkin bir mücadele vermek için en önemli dayanaklarımızdan biri Marksist Tutum’dur. Oktay Baran’ın “Millî Mücadele ve Cumhuriyet: Efsaneler ve Gerçekler” yazı dizisi üzerine yaptığımız çalışma bu gerçeği bize bir kez daha gösterdi.
link: Mersin’den MT okuru bir grup genç, Şovenizme Kapılma, Enternasyonalizmden Şaşma!, 7 Ocak 2024, https://fa.marksist.net/node/8155
Afet Kanunu Adı Altında Gasp
Mazi Kökünden Silinsin, Kızıl Bir Güneş Doğsun Diye!