

168 yıllık bir mücadele geleneğine dönüşen 8 Mart’ı, egemenler tüm uğraşlarına rağmen unutturmayı başaramıyorlar. Ancak, onun içini boşaltmak ve dünya işçi sınıfına ait bir mücadele günü olduğunu unutturmak istiyorlar. Bu saldırıya karşı, 8 Mart’ın sınıfımıza ait bir mücadele günü olduğunun her fırsatta altını kalınca çizmemiz bugün büyük önem taşıyor. Bunu yaparken, 8 Mart’ı işçi sınıfının kadınlarının mücadele gününe, başkaldırı ruhunun sembolleştiği bir güne dönüştüren geçmiş kuşaktan devrimci kadınları hatırlamak ve kararlılıkla savundukları sınıf çizgisinden kopmamak son derece önemli. Ve 8 Mart denilince akla gelen ilk isimlerden biri Clara Zetkin’dir. Clara gibi devrimci kadınların yaşamı, inatla sürdürdükleri devrimci çalışmaları ve sınıfa olan güvenleri, bugünün genç kuşaklarına ilham olmalıdır.
Annesi ve çevresi feminist hareketin bir parçası olan Clara, burjuva feminizminin baskın olduğu bir ortamda büyüdü. Ama daha genç yaşlarında kadınların kurtuluşunun yalnızca kadın ve erkek işçilerin birlikte, burjuvaziye karşı mücadelesiyle mümkün olduğunu kavradı. Devrimci yaşamında en çok emekçi kadınların eğitimi ve örgütlenmesiyle ilgilenen Clara, kadın sorununun çözümü noktasında bu sınıfsal netliğini şu sözlerle ortaya koyuyordu: “Tüm kadınların bütünsel kurtuluşu, sonuç olarak emeğin toplumsal kurtuluşuna bağlıdır; bu ancak sömürülen çoğunluğun sınıf savaşıyla gerçekleştirilebilir. Bu nedenle, sosyalist kadınlarımız, tüm sınıflardan kadınların yalnızca kadın hakları için çabalayan politik olmayan, tarafsız bir hareket içinde bir araya gelmesi gerektiği yönündeki burjuva kadın hakları savunucularının inancına şiddetle karşı çıkmaktadır.”
Kadın sorununu sadece kadın-erkek karşıtlığına indirgemek ve sorunun gerçek çözümü olan toplumsal kurtuluş mücadelesini göz ardı etmek isteyen burjuva ideolojisine karşı, Clara ve onun gibi devrimci kadınlar çok tutarlı ve net bir tutum aldılar. Burjuva feminist hareketin karşısında, gerçek kurtuluşun ancak sınıf savaşıyla mümkün olduğunu vurguladılar.
Ayrıca Clara ve diğer devrimci kadınlar 8 Mart’ı yalnızca acıların ve sorunların konuşulduğu bir gün olmaktan çıkarıp, emekçi kadınların birliğinin, dayanışmasının ve mücadelesinin büyütülmesinin bir çağrısı olarak görmemiz gerektiğini belirttiler. Bunun için Clara, 8 Mart’ın ilanında bu vurgusunu şöyle ifade ediyordu; “Emekçi KadınlarGünü, sadece kadınların sorunlarını gündeme getirmek değil, aynı zamanda dünya çapında kadınların eşitlik mücadelesini birleştirecek bir çağrıdır. Kadın işçilerin hakları için vereceğimiz mücadele, sadece ulusal değil, uluslararası bir sorundur. Kadın işçilerin eşit haklar için savaşmaları, dünya çapında bir emekçi kadın dayanışması yaratacaktır.”
Clara Zetkin denilince akla gelen bir diğer konu da, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht ile birlikte emperyalist savaşa karşı verdikleri mücadeledir. Kendi örgütleri dahi savaşa destek verirken, vatan haini ilan edilmek ve tutuklanmak pahasına, “Bu emekçilerin savaşı değil, işçi ve emekçiler emperyalist savaşa karşı sınıf savaşını büyütmeli” diyerek emekçilere ulaşmaya çalıştılar. Clara, emekçi kadınlara şu sözlerle çağrı yapıyordu, “Ancak kadınlar da «Savaşa karşı savaş» şiarını benimser, kararlılıkla savunursa, o zaman halklar için barış güvence altına alınabilir; ve kadınların büyük çoğunluğu bu şiarın ardında saf tuttuğu gün, ona karşı durmak mümkün olmayacaktır.”
8 Mart’ın bugünlere miras bırakılmasında payı olan başta Clara Zetkin olmak üzere geçmiş kuşaktan devrimci kadınların bize bıraktığı miras şunu gösteriyor: Eşitsizliğe, yok sayılmaya, yoksulluğa ve haksız savaşlara karşı emekçi kadınlar olarak işçi sınıfının saflarında mücadelemizi büyütmek; 8 Mart’ın mücadele ruhuyla, kapitalist düzene karşı başkaldırmak, bu sistemin saçtığı zehirden ve yarattığı yıkımdan kurtulabilmek için toplumsal kurtuluş mücadelesinin bir parçası olmak; 8 Mart’ın içini boşaltmak isteyenlere karşı tarihsel mirasımıza sahip çıkmak! 8 Mart emekçi kadınlarla sembolleşmiş işçi sınıfının, bizim sınıfımızın mücadele günüdür!
Yaşasın 8 Mart! Yaşasın Kapitalist Sömürüye Karşı Mücadelemiz!

link: İstanbul Avrupa yakasından emekçi kadınlar , 8 Mart, Emekçi Kadınların Kapitalist Düzene Karşı Başkaldırı Sembolüdür! , 11 Mart 2025, https://fa.marksist.net/node/8468
8 Mart, Clara Zetkin ve Eşitlik Dergisi
Sermayenin “Gri Yaka” İcadı