Biliyorum, daha çok çabalamalı, üretici olabilmeli; daha çok okumalı ve de okur mektubu göndermeli.
Öğrenmek için sabırsızca okuyorum. Bildiklerimle hiç mi bir şey yazamam? Ama kendimi biraz rahat hissetsem!
Bu bir görev ama; rahat hisset ya da hissetme kendini. Yazacaksın. Okur mektuplarını her hafta düzenli olarak göndermelisin, belki de. Kendin için bazı kotaları uygulamaya koymak en iyisi. O zaman deneyimsizliğini de, tüm tutukluğunu da atacaksın böylece üstünden.
Aslında öncelikle, "Marksist Tutum"la ilgili, beni çeken ve bağlayan her şeyiyle ve tüm farklılıklarıyla ilgili edebi ve biraz da felsefi bir yazı yazmak ne kadar da doğru ve yerinde olurdu. Bunu düşünüyorsun da neden yürürlüğe sokamıyorsun, öyleyse?! "Ama iyi olmasını istiyorum" diyorsun; fakat ortaya bu kötüdür diyebileceğin taslakların bile yok. Sorun, belki tembellik, belki hazır oluşluk düzeyinin azlığı, belki de başarısız görünme kaygısı, belki de bunların tümü ve belki de hiçbiridir. Asıl sorun kişilik özelliklerinle ilgili de olabilir, belki yavaşsın. Daha hızlı düşünebilirsin; girişken olmaman için hiç bir neden göremiyorum. Unutma, sorunun ne olursa olsun bu bir görevdir ve bu bilinçle hareket etmelisin. Temel sorunun, evet asıl sorun, görev bilinci eksikliği.
Daha çok üretmeli ve bunları davaya, davana sunmalısın. Beklememelisin. Zaman çok değerli ve bunu en iyi şekilde değerlendirmelisin. Bu istek ve irade sende var, görüyorum. Eksik olan bunu bilince çıkartamaman. Zaman çok değerli ve boşa harcayacak zaman yok. Yoldaşlarına ve davana sunabileceğin çok şey var; bunları açığa çıkarmanın vaktidir. Bu bir zorunluluktur.
Görev bizi çağırıyor!
Ya şimdi, ya şimdi!
Çı qasi xweş e ku merıv
bıxebıte jı bone
şoreşé, jı bone rızgariya
mırovati, jı bone sosyalizmé.
insanın,
mücadele için,
insanlığın kurtuluşu için,
sosyalizm için çabalaması ne güzel!
link: Kuzey Kürdistan'dan bir üniversiteli genç, Gelecek bizi çağırıyor, 15 Şubat 2005, https://fa.marksist.net/node/1154
Savaşa karşı atılan sloganlar üzerine
SEKA Direnişinden İzlenimler