Bugün günlerden 13 Mayıs, bugün Soma! Türkiye tarihinin en kitlesel işçi katliamının üzerinden, Soma’nın üzerinden 7 yıl geçti. İşçi sınıfımızın 301 evladını kaybetmesinin üzerinden, üstelik katliamın pişkince “kaza” ve “fıtrat” denilerek normalleştirilmeye çalışılmasının üzerinden tam 7 yıl geçti. 7 yıldır adalet yok, hukuk yok. Tarifsiz acılara boğulan ailelerin yüreklerinde halen en ufak bir soğuma yok. Çünkü çarkı bozuk bu düzende madenci yakınına tekme atılıyor, madenciyi katledene kol kanat geriliyor. Çünkü bu düzende adalet emekçiler için toprağa gömülüyken, burjuvaların mülkünün temeli sayılıyor. Çünkü “Soma Düzeni” sürüyor!
Soma katliamının ardından işçi yakınlarının açtığı davada 45 sanıktan sadece 8’i tutuklandı, ne var ki onlar da zaman içinde tahliye edildi. Davada 7 yılda 77 celse görüldü ancak bu bir tiyatrodan öteye geçemedi. Dahası üç bine yakın maden işçisi bu katliamın ardından kapatılan ocaklardan tazminatsız olarak işten atıldı. Hayatını kaybedenlerin ailelerine verilen sözler de yerine getirilmedi. Bu insanlar halen tazminatlarını ve diğer haklarını almaya uğraşıyor. Siyasi iktidar böylesine büyük bir katliam yaşanmasına ve işçiler tarifsiz acılara boğulmasına rağmen sermaye yanlısı politikalarından asla taviz vermedi, vermiyor. Onun koruması altında sermayenin açgözlülüğü daha da artıyor ve tam da bu yüzden madenler, fabrikalar, inşaatlar ölüm kusmaya devam ediyor. Soma’nın ardından, yani 7 yılda 50 tane daha Soma yaşandı bu memlekette! İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi raporlarına göre, 2014’ten 2021’in Nisan ayına kadar en az 14 bin 120 işçi hayatını kaybetti.
11 Temmuz 2018’de Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Soma davasının 23. duruşmasında mahkeme kararını açıklamış, maden patronu Can Gürkan’a 15 yıl, genel müdür Ramazan Doğru ve müdür yardımcısı İsmail Adalı’ya 22 yıl 6 ay, müdür Akın Çelik ve maden mühendisi Ertan Ersoy’a 18 yıl 9 ay hapis cezası vermişti. Madenci aileleri bu ödül gibi cezalara isyan etmiş, davayı Yargıtay’a taşımışlardı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi 30 Eylül 2020’de sanıklara verilen cezayı az bularak kararı bozdu. Sanıklara olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçundan ceza verilmesine hükmetti.
Ancak 8 Ocak 2021’de iki Yargıtay savcısının Yargıtay kararına itiraz etmesinin ardından, önce Yargıtay üyelerinin üçü değiştirildi, ardından da yeni üç üyenin oylarıyla savcıların yaptığı itiraz kabul edildi. 27 Ocakta sanıkların “olası kastla” değil “bilinçli taksirle” ölüme sebep olmaktan yargılanmasına karar verildi. Böylece maden patronu Can Gürkan dâhil olmak üzere sanıklara en fazla 22 yıl hapis cezası verilebilecekti. Geçen yıl yapılan infaz düzenlemesi sayesinde bu cezanın yarısı infaz edilecek ve 3 yıllık denetimli serbestlik hakkı kullandırılacak. Yargıtay’ın bozma kararının ardından sanıkların yeniden yargılandığı davanın duruşması 13 Nisanda yapıldı. Mahkeme sanıkların tutuklanması talebini reddederek davayı 24 Mayısa erteledi. Nisan ayında görülen dava sonrasında madenci ailelerinden Durmuş Sidal şöyle konuşuyordu:
“Bizim çocuklarımızı katleden vahşi kapitalizmin gazabına uğradık. Ben çocuğumun kanını yerde bırakmayacağım. İnanmak istiyorum ama inanmıyorum, hukukun içi boşaltılmış. Sermayenin uşaklığını yapıyorlar. Burada olan sınıf kavgasıdır. Sermaye sınıfı emekçilerin üzerinde kara bulut olarak geziyor. Ama biz mücadele edeceğiz. Gün gelir devran döner hesap döner.”
Acıyla yoğrulan bu sözler tüm gerçekliği ortaya koymaktadır. Soma’nın katili vahşi kapitalist sistemdir. Kâr hırsıyla yanıp tutuşan sermaye sahipleri ve onlara kol kanat geren devletlûlardır, siyasilerdir. Adaleti getirecek olan işçilerin örgütlü gücüdür. Soma’yı unutmadık, unutturmayacağız. Bir gün mutlaka işçi sınıfımız örgütlü gücüyle işçi katillerinden, sömürücü egemenlerden hesap soracak. Bir gün mutlaka kaybettiklerimizin acısı, yer altında ve yer üstünde ter akıtan işçilerin isyanına harç olacak. O gün geldiğinde bu sefer işçiler değil, “Soma Düzeni” toprak olacak.
link: Marksist Tutum, Katliamın Yedinci Yılı: “Soma Düzeni” Sürüyor! , 13 Mayıs 2021, https://fa.marksist.net/node/7358
İsrail Devleti Sıkıştıkça Filistin Halkına Saldırıyor!
Engels: Komünizmin Ölümsüz Savaşçısı /8